Hepimiz ya da çoğumuz yaşananlara, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulme ve Apartheid rejimine lanet ediyoruz. Ama dini bağımız ama Mescidi Aksa’nın özel konumu ama en temelde insan hak ve hürriyetlerine bakış açımız, adını ne koyarsak koyalım tepkiyi hak ediyor çünkü bu yaşananlar.

Kimi de etmiyor üstadım…

Evet, kimi de Filistin benim meselem değil diyor. Onun meselesi sadece ve sadece ülke sınırları içinde yaşananlarmış, yani sadece kafasının hatta kafatasının içindeki alanla sınırlıymış. Burada insan ölse ses edermiş ama vicdanının kapsama alanı başka topraklara ulaşamazmış. Ne diyelim, Allah anlamadığımız acıları anlamamıza sebep olacak şeyler yaşatmasın.

Bir kısmımız da İsrail ekonomisine zarar vermek için boykot gibi önemli bir araca sarılıyoruz. Asla küçümsemiyorum ve hatta doğru yapabilirsek gerçekten de zarar verebiliriz ekonomilerine. Çünkü onların bu pervasızca şiddetlerinin arkasındaki itici güç ekonomik güçleridir ve ekonomi de uzun süre savaşlara dayanamaz. Düşünün ki demir kubbelerinden atılan her bir roketin değeri bile milyon dolarları bulabiliyor. Sadece 7 Ekim’den, yani aksa tufanı operasyonu başladığından beri 8 milyar dolarlık bir harcama yapmışlar. Bu harcamanın yanında askeri olarak tek bir başarılarının olmadığını da düşünürsek durum onlar açısından hiç de iç açıcı görünmüyor. Çünkü karşılarında ölmekten korkmayan, nasıl olsa iki evladım şehit olacak deyip vatanına en az dört erkek çocuk doğuran anneler var. Kafirin kaçınılmaz sonunu yüzlerine haykıran, silahı olmasa bile sapanla taş atabilen genç çocuklar var. Çocuk demişken ah çocuklar! Sadece birkaç gün içinde ölenlerin neredeyse yarısı çocuklar…

Bu yazımda aslında kolayı cipsi deterjanı boykot edip liste vermek yerine başka malları boykot etmeye dönük bir pozisyon belirlemeyi esas aldım.

Benim boykot ettiğim sıralı tam liste şöyle;

• Kapkara bir zihin ve sapkın bir inançla masumlara saldıran Bibi,
• Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD,
• Her kötülüğün anası İngiltere,
• Hiçbir vasfı olmayan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu üyeleri,
• UNICEF (çocuk hakları için kurulan ama nedense oradaki çocuklar için tek bir kelime bile etmeyen paravan kuruluş)
• Uluslararası Ceza Mahkemesi (Netanyahu’yu sanık sandalyesinde görmediğim müddetçe asla inancım oluşmaz)
• 10 vatandaşı öldü diye DAEŞ üzerinden tüm Müslümanları terörist olmakla suçlayan ve kol kola girerek poz veren batılı liderler,
• Konya’da kürekle öldürülen köpek için (ki asla hayvanlara zarar verilmesini kabul edemeyiz) ülkeyi sallayan ama orada fosfor bombaları ile paramparça olan çocuklar için tek kelime etmeyen ünsüz harflerimiz…

Liste o kadar uzun ki bu listeye sizler de ekleme ya da çıkarma yapabilirsiniz…

Tüm duamız bölgede yaşayan masum tüm insanlar içindir…

Zalimler için mi?

“Zalimler için yaşasın cehennem”

Esenlikle kalın…